Ne İstiklal'de nasıl yürüdüğümüzü ne de Kafe Kafka'da saatlerce nasıl oturabildiğimizi anlayamadan akşam olmuştu. İşte o gün bugündür ben aynı adamı seviyor, aynı adamla konuşuyor ve yine onu dinliyorum. Onunla hala her şeyi kendimle konuşur gibi konuşabiliyorum. Aşk karın ağrılarının sona ermesiyle de devam ediyormuş işte.
Çünkü aşk aynı sevgiyi 10 sene sonra da hissedebilmek ve hatta beraber dünyaya çocuk getirebilme cesaretiymiş meğer.
1 Ekim'i ilk kez kutlayalım dedik, 10. sene hatırına. Aynı yerde buluşup aynı kafeye gittik. Bu kez farklı olarak yemek yiyebildik ve hatta şarap içtik. Tabi 10 sene önce yanımızda uğrayıp o günkü halimizi hala yarı alaylı anlatan dostumuzla birlikte :) Bundan sonraki hedef 20. veya 30. senede Deniz'le buraya gelmek. Tabi küçük hanım o yaşlarla bizimle takılırsa :)