"Schopenhauer’a göre, çok soğuk bir kış gününde bir araya gelen yalnız kirpiler ciddi bir ikilem ile karşı karşıya kalacaklardır: ya birbirilerinden uzak durarak tek başlarına soğuktan ölecek ya da birbirilerini ısıtmaya çalışırken birbirilerine dikenlerini batırarak canlarını acıtacaklardır. Kirpiler önce donmamak için birbirlerine bir hayli yaklaşırlar, yaklaştıkları anda dikenlerinin farkına varır ve ayrılırlar. Pek çok bir araya gelme ve dağılma döngüsünden sonra nihayet kirpiler birbirlerine ne fazla uzak ne de fazla yakın olmanın hem soğuğa hem de karşındaki kirpinin dikenlerine karşı korunmada en iyi yol olacağını keşfederler. Ama bu “mükemmel” mesafenin hem öğrenilmesi hem de muhafaza edilmesi zordur.
İkili
ilişkilerin bütün problemi bu. “Mükemmel mesafe” eksikliği. İnsan insanın kara
sularına girdikten sonra daha fazlasını ister. Daha çoğunu. Daha fazlasını. Ama
insanın da dikeni vardır. Yaklaştıkça batar. Girdikçe boğar. Uzaklaşmak zaten
dondurucu. İlişkilerin huzursuzluğu burda tezahür eder. Uzaklaştıkça
donma, yaklaştıkça can yakma acıtma. Mükemmel mesafeyi yakalayanlar zaten
mutlu. Yakalayamayanların içinde lirik bir sessizlik."
twitter @gregorsamsamsi hesabından alıntılanmıştır.