26 Ağustos 2013 Pazartesi

Aşk'la Geçen 10 Sene

21 Ağustos 2003'tü tarih, birbirimizin aklına düştüğümüz, konuştuğumuz ilk gün. Tesadüfler üzerine tanıştık; şaka ile başladı, uzun mektuplar, telefon görüşmeleriyle devam etti bir süre. Yine tesadüflerden ötürü 1 Ekim'e kadar kanlı canlı göremedik birbirimizi. Ama görüştüğümüzde her şeyin yolunda gideceğine dair inancımız tamdı, biliyorum. Çünkü biz fiziksel beklentilerin önüne geçerek sevdik birbirimizi. Kalem kağıtla mektuplar yazdık, telefon kulübelerinden aradık birbirimizi. Kısıtlı mesajlar gönderdik telefonlarımıza. Sınırsız hayallerimizi anlattık...1 Ekim'deki yüz yüze ilk görüşmemiz bizim için senelerce süren bir hasretin sona ermesi gibiydi. Tanışmamış, kavuşmuştuk sanki. Onunla o gün Beyoğlu'nda bir kafede saatlerce konuştuk. Saate hiç bakmadan, heyecandan bir lokma yiyemeden...İstiklal'de yan yana yürürken "bütün emeklerin karşılığı işte bu adam" demiştim içimden. Geçmiş veya henüz geçememiş yaralarımı sararken çıkmıştı karşıma. Yalnızlığımla arkadaş olmuşken, yetişkinlik sancıları arasında gözümdeki yaşların kurumaya yüz tuttuğu günlerde aniden gelmişti işte. Çocukluk masalları gibi, deniz kenarında geçen rüyalarım gibi huzur verdi bana, nefes verdi. İşte o günlerin üzerinden 10 sene geçti. Bir ömür gibi uzun, inişli çıkışlı, hasret dolu, kavuşma dolu, gözyaşı ve sevinç dolu 10 sene. Beraber, hep el ele geçen seneler. Aşıktık, dosttuk her zaman. O gün bugündür hiç susmadan konuştuk birbirimizle. Bıkmadan konuştuk anlattık. Eksiklerimizi kapattık, birbirimizi çoğalttık.
20-21 yaşlarında iki çocukken çıktığımız yolda şimdi 30'larımızı karşılıyoruz. Bu süreçte okul hayatı sona erdi iş hayatı başladı, evlendik, askerlik döneminde ayrı kaldık, deli gibi gezdik ve sonunda aile olduk. Bunca senenin en güzel armağanı bizim için "Deniz" kızımız oldu. Bir sürü önemli kilometre taşının sığdığı 10 sene biterken şimdi kızımızla geçecek diğer 10 senelerin heyecanı sardı ikimizi de.
Aşk bir hastalıktır bazen evet. Biz hastalandık ama beraber aşkın iyileştirici yönleriyle sevgimizi çoğalttık. Beraber büyürken sivri köşelerimizi, cahilliklerimizi törpüledik. Hatalarımızı kapadık, omuz omuza yaşamayı öğrendik. Her gün daha çok severek ve emek vererek aşkı yaşattık. Herkesin kendi tanımı olsun varsın aşk için. Benim için aşk O'dur ilk önce. Onun dudaklarından öperken içimin titremesidir aşk. Gözlerinin gözlerimin önüne gelişidir. Durup dururken kokusunu duymaktır aşk. Ve sayfalarca yazsam da bitmeyecek cümlelerimdir O benim.
Nice 10 senelere...Deniz'le ve aşk ile..Çünkü........
                               "BEN SANA MECBURUM BİLEMEZSİN"

Hiç yorum yok: