23 Ocak 2016 Cumartesi

Basitin Çözümsüzlüğü

İnsan çözümlenmesi en karmaşık varlık; her kim olursa olsun basitliğine zıt bir karmaşası var. O kişinin hayatınızdaki yeri önemsiz bir bakıma. İster yaşamınızda ufacık bir yeri olsun, ister tüm dünyanızı kaplasın fark etmez. Belki birkaç gündür tanıyorsunuz belki de birlikte seneleriniz geçti, yine fark etmez. Çözmesi her daim ve her koşulda zordur insanı. Kendi içinde bir kaç insan barındırabilir ve aynı zamanda dış dünyadan gizlemeye çalıştığı bir kaç yüzü de olabilir. Kaçını keşfedebilirsiniz? Diyelim ki yakınsınız, "çözerim kolay" diyebilir misiniz çok yakın hissettiğiniz bir insanı? Yaşamın size verip aldıklarıyla edindiğiniz tecrübeler ve nasırlaşmış duygularınıza, yok sayıp derinlere gömdüğünüz umuda ve korkularınıza rağmen şaşırmak hep mümkündür. Şaşırmak devam ettikçe insan çözümlemeyi sürdürürsünüz. İnsan tuhaf varlık. Dediğim gibi aslında basit ama inadına da tuhaf. Yani çelişkisi kimyasında var...Hayatı kendi kendine zorlaştıran ama genelde hep başkalarını suçlayan; hissettiklerini karşısındaki anlamasın diye düşünce ve duygularına zıt konuşan; zayıflıklarını kapatmak uğruna bazen sevdiklerini bile hoyratça hırpalayan bir varlıktır insan. Sevginin yakıcı ve yıkıcı gücünün, senelerce emek emek işlediği tüm kalkanlarını duvara fırlatıp atacağını bildiğinden, direncini sağlam tutmaya gayret eder. Kimisi buz gibi görünerek, kimisi fazla yaklaşıldığında duvarlarını örerek, kimisi de üzüleceğini anladığı an susup her şeyi içine atarak yapar bunu. Üstelik susmanın bir sevgiyi en kolay yıpratan, yüreği en çok yoran düşman olduğunu bildiği halde. Oysa daha önce deneyimlemiştir; içine attıklarıyla büyütür yanlışlıkları. Ah insan; çok özel bir makine, çok güzel de..Ama zor işte, bir şekilde zorlar...Güzel cümleleri ağzından çıkarmaktaki  cimriliğini, yaralayıcı cümleler kullanmakta asla kullanmaz. Çünkü öncelik hep kendisidir. Tehlikeyi sezen ruh anında sistemi kapatıverir. "Sen kendine yetersin ama kendine sahip çıkmak için kendini kollamalısın" der ve beyinle işbirliği yaparak kalbi yönetmeye çalışır. Kendini korumak uğruna; eşsiz, tertemiz, pamuklara sarmalanmayı hak eden hisleri yok sayar, arkasını döner. Ah caanım insan, bunları yaparken de haksız değildir ki hiç. Öyle çok incinmiş, o kadar çok yalnız kalmıştır ki...Bunca zaman sonra kendini korumayı seçmesi, onun dışındakilere saldırganlaşması normaldir.
Ah insan, hep aynıdır aslında. Eninde sonunda direndiği kalbine yenilir. Çünkü kan pompalamayan bir kalp varsa ortada, yaşam anlamsızdır.

Hiç yorum yok: