26 Nisan 2016 Salı

Bir Gün Gelecek

Bir gün anlayacaksın beni,
Yaşın, 
yalnızlığın, kimsesizliğin yaşı olacak.
Duvarlara bakacaksın uzun uzun.
Sığındığın romanlar,eskisi kadar içine çekmeyecek seni.
Evin içinde dört döneceksin, 
ara ara camdan bakacaksın kim bilir. 
İzlediğin filmlerin bile sana tat vermeyeceği günlerden söz ediyorum.
Sinemaya gitmeyecek,
sokak sokak gezemeyeceksin o günlerde.
Anneni, babanı çoktan yitirmiş olacaksın.
Arkadaşların seyrekleşmiş olacak,
geriye kalanlar torun peşine düşmüş,
belki seni çoktan geride bırakmış olacaklar.
Şehir olanca gri günlerini yaşatırken,
tüm ruhunla baharı özleyeceksin,
Bir daha hiç gelmeyecek o baharı...
İşini özleyeceksin belki,
Kalabalığa kendini attığın, 
o yoğun, o yorgun günler bile güzel görünecek gözüne.
Eline kalem-kağıt alacaksın ama yazamayacaksın.
Konuşmak, konuşmak, çenen ağrıyana dek konuşmak isteyeceksin;
konuşacak tek kelime çıkmayacak mühür tutmuş dudaklarından.
Eskilere karışmak isteyecek, 
sakladığın tozlanmış kutuları açacaksın bir bir.
Her birinin içinden fırlayan yüzlerce anı çarpacak yüzüne.
Onlarla tek tek boğuşacaksın.
Öfken, hüznüne rakip olacak belki.
Kimi fotoğrafları yırtacak, kimisine sarılıp ağlayacaksın.
Düşüneceksin uzun uzun,
geçmiş ve bitmek üzere bir ömrü, uzun uzun düşüneceksin.
İşte tam da bu sırada aklına düşeceğim..
Beni, eninde sonunda anlayacaksın.
Yok olmuş bir sevgiyi canın acıyarak fark edeceksin.
Anlayacaksın; 
ben de senin ömrün kadar geçmiş, gitmiş olacağım.

Hiç yorum yok: