12 Temmuz 2016 Salı

Gayretle

Haydi kalk uzandığın yerden. Üşenmekle geçmeyecek hayatın, geçemez. Çok işin var. Yapman gereken bir dolu şey... Üstelik hepsi akıl sağlığını, ruhunu korumak için bir mecburiyet. Üşenmeyip tek tek mücadele etmelisin. 

Başlaman gereken yer yürek! Yürek denilen ele avuca sığmaz, laf dinlemez adamın insafına kalmamalı kaderin. Gerekirse o, 'ölçüsüzce' hissetmesin diye parmak izlerini bile yakmalısın. Böylece sorduğunda hiç yaşanmadığına bile ikna edebilirsin belki. İnsanoğlu seni hiç yıkamamış, kalbini-inancını hiç kırmamış gibi davranabilirsin ona. Kendini sevmenin, her derdin çözümünü kendinde bulmanın tek sonuç olduğunu inanır 'O' da eninde sonunda. Severek, koynuna alıp saçlarına dokunarak ikna et yüreğini. Bir donuk bakışın, tatsız bir cümlenin altında kalmamayı, etkilerini hafifletebilmeyi öğrensin artık..Nefes alan her insanın aslında aynı olabileceğinden çıkmalı yola. Ona tüm bunları öğretmelisin. Çünkü sen onu eğitmezsen, bir ömür ardından yana yıkıla yaşayacaksın. 

Hemen ardından "Hafıza"ya gelmeli sıra. Hafızanın arsızlığı inanılmaz. Mesela herhangi bir sabah uyanıp telefonundaki tarihe bakıp seneler önce yazdığın bir mektubu satır satır anımsatıyor sana. Seneler geçmiş üzerinden. Yüzlerce olay, onlarca insan, sayısız duygu geçirmişsin. Ama hala, o mektubu yazarken ne hissettiğini aynı tazelikle anımsıyorsun. Gereksiz, saçma, yersiz bir anımsayış bu. Faydası yok çünkü, anlamı da yok. Bunu sana yapan hain hafızanı yola getirmelisin. Öyle her canı istediğinde karşına karşına çıkmaması gerektiğini ne yap ne et ve ona öğret. Emin ol rahat edeceksin.

Sonra bedenine söz geçirmelisin. An'a bağlı yaşayıp sertleşen hareketlerini, içinden geçenleri ele veren gözlerini, gerginliğini hemen dışa vuran ses tonunu, heyecanla-zamansızlıkla veya sebepsiz yere yanlış konuşan dilini hizaya getirmek zorundasın. Başına en çok işi açan her zaman bu beden değil mi. Varsın senkronize hareket etmesin seninle, ara ara rol yapsın, gizlesin seni dış dünyadan. Kötü bir niyet yok ki ortada. Amaç seni hatalarından korumak sadece. Olmaz mı? Yapamaz mı hatırın için mesela..

Haydi, üşenme kalk yerinden. Her biriyle tek tek konuş, anlat halihazırda zaten bildikleri sıkıntılarını..Gözlerinin içine bakarak anlat ki, anlasınlar..Durup düşünmelerini sağla hiç olmazsa. Bir süre bekle sonra..İstediğin kadar dinlen, soluklan..Baktın kıllarını bile kıpırdatmıyorlar senin için, tekrar dene. Bıkmadan yine anlat. Acele etmeden, yavaş yavaş..Sonuçta onlar sensin, sana yardımcı olacaklar ve sana yine onlar iyi gelecekler..

Yürek..Hafıza..Beden..

Ha gayret..


Hiç yorum yok: