Hayat artık bizler için 31 Mayıs'dan öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılıyor. Çünkü vatanını seven, Atatürk'ü seven, eşitlikten ve özgürlüklerden yana olan bizler yeniden dünyaya geldik. Birkaç ağaç üstümüzdeki ölü toprağını kaldırıp bizleri uykudan uyandırdı. Yepyeni umut dolu bir gelecek için kapıyı araladı. Direniş hepimizi yaşatmaya başladı. Gezi Park'ı ile başladı önce. Yaşadıklarımız, birinci ağızdan duyduklarımız, izlediklerimiz ve okuduklarımızla bizi büyüttü ve birleştirdi. Şimdi bu direniş tüm şehrin ve yurdun parklarına yayıldı. Artık her yerdeyiz. Bizi koruması gerekenlerin şiddetiyle tanışan bizler şiddete uzanmadık bile. Sokaklardan atıldık geri döndük. Bu kez durarak, sonra yazarak, arşivleyerek, şarkılarla, şiirlerle devam edeceğiz. Konuşacağız,anlaşacağız, anlayamayanlara anlatarak derdimizi, susmadan ve bıkmadan ama sakince devam edeceğiz. Korkularımızı yendik artık. Bizi ayırmaya çalışanlara inat, bizi kötü kalpleriyle yıldırmaya çalışanlara inat yolumuzdan gideceğiz.
Son 20 günde yaşadıklarımız bize çok şey anlattı ve öğretti. Dostluğu, bir olabilmeyi, yardımlaşmayı, insanları yeniden tanımayı, ön yargılardan kurtulmayı, ummadığımız insanların tutkularını, hiç ummadıklarımızın umursamazlığını gösterdi. Yeniden kurduğumuz, kuracağımız düzende kimlerle el ele olacağımızı artık biliyoruz. Direniş bize cesareti öğretti, cehalet ve kötülükle ancak zeka ve mizahla başa çıkabileceğimizi gösterdi. Neden nasıl ve ne için cesur olacağımızı, sınırlarımızı gösterdi. Bundan böyle herkes elinden geleni yapacak. Dünya'ya adını bir kez daha "Çılgın Türkler" olarak duyuran bizler yeni bir gelecek için var gücümüzle çalışacağız. Yolumuza şiddetten uzak barış içinde, kimseyi ayırmadan, sevgi ve saygıyla, umutla, güvenle ve mizahla devam edeceğiz. Birinci vazifesini yerine getirmeye başlayan Atatürk gençliğini çok seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder