16 Aralık 2013 Pazartesi

Evlat Küsünce

Ben çalışan anneyim. Üstelik sadece zorunluluktan değil isteyerek çalışan bir anneyim. Evet belki kızımı 4.5 aylıkken değil 1 yaşındayken bırakmak isterdim ama çalıştığım işten memnun olduğumdan işimi o kadar bırakma lüksüne sahip değildim. Yine de durup düşündüğüm zaman her zaman çalışmayı tercih ederdim. Çünkü evde olmak da gerçekten zor. Hele ki bir çocuğun 7/24 bakımını üstlenmek en zor işten daha stresli. Bir de işin "tercih etme" tarafı var. Kimi anne çocuğuyla evde olmaktan mutlu kimisi çalışınca mutlu. Bu konu uzun ve ayrıntılı bir konu kısaca.
Sonuçta kızımla biz erken ayrıldık. Ama kızıma anneannesi ve babaannesi baktıkları için gözüm hiç arkada kalmadı. Çok şanslıyım evet. Bu şekilde gözüm arkada kalmadan işime devam ettim. Bu bana iyi hissettirdi, benim iyi hissetmem de kızımın ruh halini tabi ki olumlu etkiledi. Memeden kendi isteğiyle 1 yaşında ayrıldı,bana çok bağımlı olmadığı için ayrılık sorunu da yaşamadık. Aslında çoğu zaman anneme bırakırken umursamıyor gibi beni el sallayarak uğurladı. Fakat zaman geçtikçe kendince tepkiler vermeye başladı yokluğuma. Mesela eve döndüğümde veya babası onu eve getirdiğinde beni gördüğüne dair en ufak bir sevinç göstermiyor. Hatta çoğu zaman başını çevirip başta tarafa bakıyor. Bir süredir de sabahları onu anneannesine bırakmak üzere hazırlarken evden çıkmamak adına her şeyi deniyor. Onu giydirmeme engel olmaya çalışıyor, sütünü içmiyor, hatta evde benden kaçıyor. Zar zor onu hazırlayıp bebek arabasına bindirirken bile direniyor. Ama bugün ilk kez çok farkı bir tepki verdi. Kızım bana küstü. Evet cidden küstü. Onu arabasına oturtana kadar ağladı, mızmızlandı ama oturtur oturtmaz boynunu büktü ve sustu. Ne yapsam bana bakmasını sağlayamadım. Yol boyu ses çıkarmadı ve yüzüme hiç bakmadı. ( fotoğrafta yüz ifadesini görebilirsiniz ) Anneanneye ulaşınca da bir süre kucağımda kalmak için ayakta durmamaya direndi. Sonra onu öptüm öptüm ve biraz gülümsemeye başladı. Evet bir yandan kızım benden ayrılmayı hiç umursamıyor diye hayıflandığım oldu. Ama bunun benim için de onun için de çok daha iyi olduğunu düşündüm hep. Fakat bugün verdiği tepki içime oturdu. Kalbim sızladı baya baya. Üzüldüğümü inkar edemeyeceğim. Çok eğlenceli ve hiç ayrılmadan geçen hafta sonunun ardından tekrar ayrılacağımızı anlayınca kendi küçük dünyasında hayal kırıklığına uğradı sanki. Belki o ben gittikten 5 dakika sonra neşeli ruh haline geri döndü ama ben saatlerce etkisinden çıkamadım. Her zaman demiyor muyuz, "annelik sürekli bir vicdan muhasebesi"...

Hiç yorum yok: