28 Mayıs 2015 Perşembe

Sabahattin Ali

Sabahattin Ali...Kısacık ömrüne rağmen ürettikleriyle kalbimde kocaman bir yere sahip muazzam yazar.  Onu tanımlamak zor, zaten kim olduğunu anlatmak değil amacım. Bilen bilir, tanıyan tanır. Tanımayan,tek bir romanını bile okumayanlar içinse bana göre kayıp büyüktür. Ben onu "Kürk Mantolu Madonna" ile tanıdım. Yani zirveden başladım. Satır satır çok sevdim, farklı farklı baskılarını aldım, cümlelerini yazdım her yere, yine de doyamadım. Üstelik çok da şaşırdım ilk kez okuduğumda. Sabahattin Ali 1948'de hayatını 41 yaşında kaybetmiş ( daha doğrusu katledilmiştir ), Kürk Mantolu Madonna ise 1943'de yazdığı bir roman. Buna rağmen dili çok yalın ama anlatımı muhteşem. O yıllar için son derece modern bir kalemi varmış yazarın. Seçtiği kelimeler yaşadığı çağ için yeni ama bizler için okuma rahatlığı sağlıyor. Romanlarını okurken hiç bir zaman çok eski bir romanı okurmuş gibi hissetmiyorum. Sabahattin Ali edebiyat tarihimiz için özel ve niteliği bambaşka bir yazar. Kısa ömrüne sığdırdığı tüm romanları okumak kendi adıma armağan gibi. Ve tabi şiirlerini, özellikle de şarkıya dönüşenleri unutmamak gerekir. "Leylim Ley", "Eşkiya Dünyaya", "Aldırma Gönül" gibi içimize işlemiş şarkıların sözleri O'nundur. Okuduğum, anladığım kadarıyla ona en çok yazı yazdıran hissebildiklerinin sınırsızlığı, anlaşılamama hissi ve içindeki tükenmez yalnızlık duygusu. Kırılgan, hassas olduğu romanlarını okurken kelimelerinden dökülüyor sanki. Dört duvar arasında geçirmek zorunda kaldığı senelerin, toplumsal duyarlılığının ve zıtlıklarının büyük etkisi var üzerinde. Öyle güzel sevmiş, öyle derin yaralar almış ki; yazdıkları ödediği bedellere ödül gibi dökülmüş, taşmış içinden. O, seneler önce yazmış, biz şimdi okumaya doymuyoruz. Öykülerini yeni yeni okumaya başladım ama özellikle "Sırça Köşk" beni çok şaşırttı. Bin sene öncesiyle yaşadığımız bu günler ne kadar benzermiş meğer...Yaşadığı zamanın çok ötesindeymiş Sabahattin Ali. Bıkmadan onun bıraktığı tüm izleri satır satır okumalı, not almalı, sonra yeniden yeniden okumalı.Eminim ki herkes anlatmakta zorlandıklarını onun cümlelerinde bulacaktır. Sırf bu yüzden bile izlerini hep taze tutmalı insan...


Hiç yorum yok: