6 Ağustos 2015 Perşembe

Beş Kardeş Bitmedi "Yoo"

Laf olsun diye değil ama sahiden hiç televizyon izlemez olmuştum. İzlediklerimden de keyif alamıyordum. En çok ilgimi çeken dizi 2. bölümden çekilmez hale geliyordu. Bir daha içimi ısıtacak; basit insanları anlatan, basit mahallelerde-basit evlerde geçen dizilerden olmaz diyordum ki..."Beş Kardeş" diye bir dizi başlayıverdi. İnsana Süper Baba'yı, Yeditepe İstanbul'u, Leyla ile Mecnun'u ve hatta İkinci Bahar'ı anımsatan ve yine en az o kadar unutulmayacak bir dizi gelmişti işte. Onur Ünlü yine tam kalbimizden vurmuştu. Hikaye de karakterler de parmakla gösterilecek kadar naif ve özenliydi. "Sevgi" denilen sahipsiz duyguyu ellerinizle tutabilecek kadar görüyordunuz izlerken.Duyarlı, birbirine bağlı, her biri farklı ama birbirlerine sımsıkı sarılmış , hayatın acı taraflarını bile mizahla karşılayan "beş kardeşi" çok sevdik. Üstelik çok insan sevdi. İzlerken dünyanın zalimliği unuttuk birlikte. Replikleri yazdık çizdik, onlar gibi baktık onlar gibi düşündük. Ama tabi ki sahteliğin moda olduğu günümüzde belki bu yüzden, belki cesur duruşu ve iktidara verdiği tepkiler yüzünden tutunamadı ve bitti gitti. Kızdık, isyan ettik ama bitti işte. Varsın anlamayan anlamasın, ama kendi adıma tekrar tekrar izleyeceğime ve seneler sonra gülümseyerek hatırlayacağıma eminim. Hikayedeki her karakter sağlamdı ve kendine has bir havası vardı. Biri çıksa dizi eksik olurdu yani.Tam yerli yerinde işlenmiş karakterler kendi dünyalarını çok iyi yansıtıyorlardı. Ama benim favorim "Nazım"dı. 
Solcu, "Nazım Hikmet" hayranı, gazeteci Nazım'ı evden biriymiş gibi benimsedim. Böyle naif, incelikli ama bir o kadar şapşal bir karakter görmeyeli çok olmuştu. Dizide bir sahnede, bir gün öncesini anımsadıklarında; Nazım'ın koşarak kendisine gitmek istemesini, "benim onunla konuşmam lazım" deyişini düşündükçe hem gülüyorum hem içim eziliyor sanki. Bunun dışında izleyen herkesin sevdiği "Yoo" tepkisi benim için gereğinden fazla anlamlı hale geldi mesela. Olur olmadık yerde kullandığı "yoo" bana yeni bir bakış açısı oldu sanki. Her duruma iyi geldiğini fark ettim. Dış dünyanızda size ne derlerse desinler "yoo" de geç git. Ve veya bir şeye canın mı sıkıldı, üzüldün mü, kendi kendine de "yoo" de, ferahla. Anlatacak, örneklendirecek çok cümlesi çok sahnesi var ama olan yine bize oldu. Sığınacak güzel ne varsa elimizden alınmıyor mu bu ülkede?Akşam evde otururken bile mutlu olmamız fazla geliyor birilerine. Biz de ardından çaresiz kalıyoruz. Onur Ünlü ve hikayelerine ihtiyacımız var. Ah bir alternatif kanalımız olsa da kimse dokunamasa sevdiğimiz mahalle dizilerine..
"Kardeş olmak birbirine benzemek değil, birlik olmak, beraber olmak, aynı şeylere üzülüp, aynı şeylere gülmektir, biri yere düştüğünde onun koluna girip kaldırmaktır ve en önemlisi ise SARILMAKTIR!"

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum yazdıklarınıza. Gerçekten bize yazık oldu :(

Adsız dedi ki...

Çok güzel yazmışsınız.

Mehmet Nuri Özdoğan dedi ki...

Çok güzel ve samimi bir yazı olmuş. ^_^ güzelim dizi bitti işte, zaten güzel şeyler erken bitermiş..

Unknown dedi ki...

Aynı fikirdeyim. ... ...