2 Eylül 2015 Çarşamba

Kıyıda

Bugün iş yerinde elektrikler kesildi. Neredeyse tüm günü güneşi dolu dolu içeri alan dört duvar arasında klimasız geçirdik. Sıcaktan bunaldık, rahat çalışamadık, şikayet edip durduk..Sonra sosyal medya sayesinde, bir fotoğraf gördüm. Bodrum'da cansız bedeni kıyıya vurmuş mülteci bir çocuğun fotoğrafı. İsmi Aylan,henüz 3 yaşında. Ülkesinden kilometrelerce uzakta bir deniz kıyısında bulundu. Normal şartlarda bu tür fotoğraflardan mümkün olduğunca kaçınmaya çalışırken, bu kez uzun uzun baktım. Beş dakika önce şikayet ettiğimiz hayatı düşündüm ve bir kez daha utandım. Kızımdan daha küçük bir çocuk, kim bilir nasıl bir korkuyla, derin denizlerde boğulmuş. Ne uğruna bunca insan ölümle burun buruna gelme pahasına evlerinden kaçmışlardı? Hangi din! Hangi devlet! Hangi güç! uğruna? Para mı? Hırs mı? İktidar mı?...Yüzüstü uzanmış, sanki beş dakika önce, kumlarda oynuyormuş da uyuyakalmış gibi..Minik kolları iki yanında, parmakları açık..Kimisi bu fotoğrafın paylaşılmasından yana, kimi ise zehir zemberek karşı çıkıyor. Oysa ki; bazen rahatımız kaçmalı, hatta üzüntüden ölecek gibi olmalıyız ve uzun uzun bakmalıyız. Kıyıya vuran o ufaklığın bedeni değil; kıyıya vuran ve ölen insanlık, dünya, inandığımız her şey. Bu dünyanın bütün anlamı, yaşamın bütün anlamı bugün Bodrum sahilinde kıyıya vurdu; kıpırtısız, buz gibi. Bizlerse elimiz kolumuz bağlı, sadece "ah vah" diyebiliyoruz. Kendimizi annesinin yerine koyuyoruz, ülkelere ağız dolusu küfürler ediyoruz ve biraz cesaretli olanlarımız Allah'a isyan ediyor. Sonra yine hayatlarımız devam ediyor. Bu berbatlığın tek çözümü: kıyamet için; insanoğlu, her gün dua edecek hale gelene kadar sürecek bu lanet.
Biz yine çok değerli yaşamlarımızda, ufacık olaylara üzülüp kahrolacağız. Rahatımız kaçınca şikayet edeceğiz. Birileri birilerine şuursuzca oy verecek, birileri oy vermeye bile üşenecek, bir başkası para kazanmak uğruna, ülkeyi yiyip bitiren şeytana ruhunu satacak, silahlar satılacak, din kullanılacak, bilmek istemeyen bilmeyecek, duymak istemeyen duymayacak, çoğunluk cahilliğini kalkan edecek ve dünyanın en dindar, en fakir ülkelerinde yine çocuklar kıyıya vuracak. Dünyayı ve insanları bu hale getiren ne olabilir sizce? Ya Tanrı; bizden umudunu kesip, kendine başka dünyalar yarattı ya da kıyamet çoktan koptu, bizse ağır ağır o kıyameti yaşamaktayız. Affet çocuk!

Hiç yorum yok: