3 Kasım 2015 Salı

Siyaset mi Hayat mı?

Aklımızın almadığı günlerden geçiyoruz, yine, yine. Umutlanmaya başlarken tekrar başa döndük. İki gündür sanki herkes moralsiz herkes üzgün. Oysa bizler azınlıktayız. Ne yazık ki yabancı gibiyiz. Her şey bir yana en çok anlamakta zorlandığım; insanların "sevdiklerinizle siyaset yapmayın, kafanıza siyaseti fazla takmayın" yorumu. Bu olanları "siyaset" diye adlandırmak çok hafife almak olur bence. O kadar basit değil. Bizler bu konuları düşünmekten, konuşmaktan, okumaktan veya tartışmaktan zevk almıyoruz. Apolitikliğimiz keyiften yok olup gitmedi. Avrupa'nın kuzeyinde huzur içinde yaşayan bir toplum değiliz ki siyaset konuşmayalım. Bu olanlar geleceğimizdir, siyaset diyerek geçemezsiniz. Muhtemelen izleri nesiller boyu sürecek bu günlerin. Bu yüzden çoktan kendimizden geçtik, çocuklarımızın nasıl bir yaşamı olacağına dair endişeleniyoruz. İnsanlar çaresizlikten,ellerine fırsat geçşe koşa koşa ülkeyi terkedecek duruma geldiler. Neden peki? Ortadoğu pisliğine bulaşmaktan, hayatımızın her alanına müdahale edilmesinden, muhalif olan herkese en hafif diliyle "kötü" muamele edilmesinden, hukuksuzluktan, ormanların satılmasından, her yere "hizmet" adı altında betonlar dökülmesinden, en basit fırtınada hortumların çıkmasından, en güzel deniz kıyılarının satılmasından, ana okullarında dahi önce "din" in öne çıkmasından, aynı fikirde olmayan insanların ikinci sınıf vatandaş haline getirilmesinden, ülkemize tüm dünyayı korkutan örgütlerin girmesinden bahsediyoruz. Bunlar siyaset mi? Hayatımızın ta kendisi mi? Bunlara "siyaset" deyip geçenler herhalde dalga geçiyor olmalılar. Veya daha kötüsü umursamazlıkları o kadar arsızlaşmış ki, tüm bu konularla ilgilenmemizi hor görüyorlar. Bir başka ihtimalse yok sayarak kapkara vicdanlarını temizlemeye çabalıyorlar. Kusura bakmayın ama biz uyanalı çok oldu. Uykuya tekrar dalacak huzuru bulamıyoruz. "İstikrar" adı altında hayatımız mahvediliyor. Mucizelerle kazanılmış topraklar riske atılıyor; bin bir zorlukla çağ atlatılmış bir toplum cahilleştirilerek giderek geriye gidiyor. Peki istikrar ile zenginleşen kim? Dolar son 12 senede hiç mi yükselmedi? İşsizlik artmadı mı? 12 senelik iktidar gücüyle yapılan ve boyunlarının borcu olan hizmetler neden gözlerde bu kadar büyütüldü? Neden insanlar alevi olan komşularına kötü gözle bakmaya başladı? Neden herkes hoşgörüsüz ve mutsuz? Neden kadınlar daha çok öldürülmeye başlandı? Evet haklısınız, siyasiler gelir geçer ama geçerken ülkeyi karanlığa götürmesinler derdindeyiz. Bir siyasi lidere Tanrı muamelesi yapılmasına karşıyız en basitinden. Sizler uyumaya devam edin güzel güzel. Biz huzursuz olduğumuz sürece, siz uyudukça ve sizin vurdumduymazlığınızdan, vicdan yoksunluğunuzdan kurtulmadıkça rahat olamayacağız. Ve sonuna kadar "siyaset" konuşacak, yazacak ve tartışacağız. Umudumuzu ve bu ülkeyi kimsenin kirli amaçlarına teslim etmeyeceğiz. 

Hiç yorum yok: