Küçük kız arabada oturuyordu. Sıcak yaz gününde cam sonuna kadar açıktı.
Boyu yettiğince etrafına bakarken onu gördü. Güzeldi. Sadece,basitçe güzel'di.
Gözlerinin ve gülüşünün rengini hayatı boyunca unutmayacaktı.
"Güzellik" onun için hep böyle bir tanım olarak kalacaktı.
Seneler geçti, küçük kız büyüdü.
Büyürken adım adım hayatının her döneminde,
basit, kimsenin bilmesini istemediği gizli güzelliğin peşinden koştu.
Kenara köşeye saklanmış,sıradan olan ayrıntıları "güzel" buldu hep.
Anne baba şevkatinde,
bir çift gökyüzü mavisinde,
Abisinin güven dolu bakışlarında,
kardeşinin gülüşünde,
sevdiği adamın büyük gözlerinde,
yavrusunun parmaklarında,
efkarlı bir şarkının notalarında,
eski bir defterin sayfalarında,
ince dar bir sokağın kaldırım taşlarında,
İstanbul'da bir sahil kahvehanesinde,
Ege'de bir kasabada,
Akdeniz'de saklı bir koy'da,
en çok da mavi denizlerde....
Herkes'lerden sakladığı yüzlerce, binlerce ayrıntıda "güzel"e düştü gönlü.
"Güzellik" uğruna sevdalandı durdu yazılara, seslere, sokaklara,
en çok da insanlara.
Bıkmadan, bıkmadan, bıkmadan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder